Pilates Nedir?

Joseph  Hubertus Pilates 1880’li yıllarda Almanya’da doğdu.
Çocukluğunda Romatizma ateş, astım, raşitizm ve zayıf solunum sistemi gibi sorunlarla uğraşarak geçirdi. Sağlığına kavuşmak için vücudunu ve zihnini güçlendirmenin yöntemlerini aramaya başladı.
Doğduğunda sağlık problemlerinden dolayı doktoru ailesine uzun yaşayamayacağını söylemişti.
Joseph Pilates, zamanın çoğunu evinde çeşitli tıp ve özellikle Uzakdoğu sporları ile ilgili kitaplar okuyarak, kendisini sağlık sorunlarından kurtaracak çözümleri arayarak evinde ve odasında geçirdi.
Amacı tıp ve spor kitapları okuyarak kendi sağlık sorunlarını çözmekti.
Bu yıllarda iyi çalıştırılmış bir beden ile eğitilmiş bir zihnin birleşimi ile ideal insan fikri Joe’nun ilgisini çekti.   
Bu sebeple yoga, kayak, dans, savunma sporları ve ağırlık çalışmaları üzerinde yoğunlaştı. Ayrıca Zen ve meditasyon ile ilgilendi. Tüm bunların birleşimi olarak Pilatesi yarattı.
20. Yüzyılın başlarında Fen, dans ve psikoloji alanlarında çığır açan önderlerin yaşadığı Almanya bu araştırmalar için ideal bir ortamdı.
Birinci Dünya Savaşı zamanında İngiltere`de gözaltına alınıp bir mülteci kampına yerleştirildi. Burada kamp arkadaşlarına yol gösteriyor antrenmanlar yaptırıyordu.
1918 – 1919 yıllarında yaşanan grip salgınından çalıştırdığı arkadaşları etkilenmemiştir. Yakaladığı bu başarı ile dikkat çeken Joe Man Adasındaki hastanede 30 hastadan sorumlu hasta bakıcı olarak işe başladı.
O günlerde tıp henüz emekleme aşamasındaydı. Batıda hastalara cerrahi yöntemler ve morfin haricinde pek tedavi yöntemi sunulmuyordu. Bu tedavi yöntemleri genellikle uzun yatak istirahati, kas ve hareket kabiliyeti kaybı, zayıflamış bağışıklık sistemi anlamına geliyordu.
Joe’nun yöntemleri ise pek çok benzer durumda hastaları ölüme kadar götürebilen ikincil enfeksiyonları atlatmalarına yardımcı oluyordu.
Joe hastabakıcılığı sırasında her gün 30 hastaya bakmakta zorlandığı için çeşitli araçlar geliştirdi. Hastaların yataklarına çeşitli yayalar, makaralar ve kablolar yerleştirdi. Böylece ilk Cadillac doğmuş oldu!
Bu araçları kullanarak hastalar Joe’nun gözetimi altında kendi kendilerine antrenman yapabiliyorlardı.
Daha sonra Almanya`ya dönmüş, savaşta ağır yaralanmış, çeşitli organlarını kaybetmiş veya organları işlevlerini kaybetmek üzere olan askerleri çalıştırmaya başladı.
Almanya’ya döndükten sonra nazilerle alışverişte bulunmak istemeyen Joe 1926 yılında Amerika`ya gitmeye karar verdi.
Orada hemşire olan eşi Clara ile tanıştı ve hemen arkasından New York`ta ilk Pilates stüdyolarını beraber açtılar.
Şehir Balesinin bulunduğu binada küçük bir salon kiralayıp Joe’nun Kontroloji adını verdiği sistemi öğretmeye başladılar.
Sakatlanan dansçıları rehabilitasyon için gönderen Ted Shawn, Ruth St. Denis, George Balanchine ve pek çok isimle çalışan Joe, değişik gruplardan müşterileri olmakla birlikte dans dünyasında önemli bir yeri vardı.
Joe, durmadan yeni antrenman aletleri geliştiren bir mucitti. Hayatı boyunca Universal Reformer (Evrensel şekillendirici) Wunda Chair (Wunda Sehpası), Cadillac, ve LAdder Barrel (Merdiven Barilli), omurga düzeltici ve diğer pek çok harika araç tasarladı.
Joe hastalarına özel tasarladığı makinelerin çoğunu kendi inşa etti. Joe’nun orijinal aletleri bugün hala işler durumdadır.
Joe’nun zihin ve benden zindeliği üzerine fikirlerini ilkokuldan askeri eğitime kadar yaşamın her boyutuna yayma hayali eğer zamanının o denli ötesinde olmasaydı gerçekleşemezdi.
Joe hayatının sonuna kadar öğretilerini yaymaya kendini adamış bir grup eğitmen ve öğrenciyi çalıştırdı.
Salonu 1967’de yangınla hasar alan Joe duman zehirlenmesinden kaynaklanan sorunlar sebebi ile bir süre sonra öldü.
Karısı Clara 1977’de ölene dek çalışmalarını sürdürdü.
Ölümünden sonra Joe’nun çalışmalarını devam ettiren ilk eğitmenler şunlardır:

Romana Kryzanowska, Joe ile çok yakın olarak çalışan, yıllarca salonunda eğitim veren balerindir. Ülkedeki ilk eğitmen yetiştirme programını başlatıp, Joe’dan aldığı bilgileri yüzlerce eğitmene aktardı.
Eve Gentry, santa Fe, New Mexico’ya taşınıp salon açmadan önce, bir öğrenci ve eğitmen olarak Joe ve Clara ile uzun yıllar çalışan ünlü bir modern dansçıdır. Joe , ağır bir ameliyat geçiren Eve’e kolunu ve vücudunu tekrar tam olarak kullanmaya başlamasında yardımcı olmuştur. Eve 1990’ların sonunda ölmüştür. Çalışmalarını Michele Larsson tarafından Karin Dynamics’de sürdürmektedir.
Joe ve Clara ile son zamanlarında çalışan Ron Fletcher Martha Graham’ın dansçısıydı. Ron, Step Varil/Omurga düzelticisi üzerindeki özgün çalışmasını geliştirmesinde Los Angeles on Rodeo DR’da salon kurmasına kendisine yardım eden Clara’dan övgüyle söz etmektedir. Ron pilatesi batı yakasına getirip pek çok meşhur aktör ve aktrisle buluşturan ilk eğitmendir.

Çalışmaları daha çok dansçı stiliyle daha kompleks koreografilerin özgün egzersizlerle bütünleşmiştir. Çalışmaları Ron Fletcher Stüdyo programında devam etmektedir.
Carola Trier Joe ile çalıştıktan sonra 1990’ların sonlarında öldüğü Newyork’ta kendi salonunu açmıştı. Çalışmaları Los Angeles’ta Jilian Hessel, Newyork’ta Deborah Lessen tarafından sürdürülmektedir.

Joe tarafından pilates dersleri vermek üzere ehliyet verilen iki öğrenciden biri olan dansçı Kathleen Stanford Grant, Joe’ya aslında bir diz sakatlığı yüzünden gelmişti. Uzun yıllar dans ve koreografiyle uğraştıktan sonra küçük bir salon işlettiği Newyork üniversitesinde pilates dersleri vermeye başladı.

Newyork’ta dans ederken Joe’nun ders vermesine izin verdiği Lolita San Miguel ünlü bir dansçı ve koreograftır. Porto Riko’ya taşınıp adanın önde gelen dans gruplarından biri olan Ballet Concierto De Puerto Rico’yu kurmuş ve dansçılarının çalışma programına pilatesi dahil etmiştir. Bayan San Miguel ülke çapında ve uluslararası pilates atölyesi çalışmaları düzenlenmektedir. Piyasada çeşitli DVD’leri bulunmaktadır.
Joe ile çalışmaya başladığında Mary Bowen Newyork’ta gösteri yapan bir komedyendi. Şimdi Tin ve Pialtes yaşamında Jung’çu bir psikanalist olarak birleştiren çalışmalarını Cambridge, MA’deki salonunda ve Newyork ve Connecticut’taki ofislerinde Sürdüren bir pilates eğitmenidir. 50 Yıla yakın bir zaman haftada en az bir pilates seansı almıştır.Zihin ve benden arasındaki dengeyi kavramak üstünde derin çalışmalarına hala devam etmektedir.
Pilatesin bugün evlerimize kadar girmesini sağlayan  olan Joseph  Hubertus Pilates ölümünden sonra yöntemlerini hayatta tutan bu ilk nesil eğitmenlerin hepsine ve emeği olan diğer herkese teşekkürler. Onlar olmasaydı, bu harika egzersiz sistemine bugün sahip olamazdık. Hepsine minnettarız.

Joe 1967 senesinde 87 yaşında öldüğünde kendi yarattığı onlarca klasik Pilates hareketi, binlerce duruş bozukluklarından kurtulmuş, vücudu forma girmiş, fazlalıklarından kurtulmuş, sağlıklı kaslar yapmış insanı arkasında bıraktı.